1 Ekim 2011 Cumartesi

Suyumuza Ne Karıştı?


Suyumuza Ne Karıştı?
Bu yazıyı yazarken bu kadar zorlanacağımı düşünmemiştim doğrusu.Bir çok bilgiyi bir araya getirip sonra da endişe içinde yazdıklarımı defalarca okuyunca şaşkınlık içinde kaldım.Hani gündem plastikler içinde satın aldığımız su ama biraz araştırınca manzara çok kötüleşti.
5lt ve 1.5 lt lik ambalajlarla su tüketirken Poli Etilen Tereftalat yani PET içindeki Stalat suyumuzun içine karışıyor.Ayrıca bu plastiği yumuşatmak için Antimon denilen bir ağır metal kullanılıyor ki o da suyun içine karışıyor.Kana kana içtiğimiz su,bize ulaşıncaya kadar 55 derece sıcaklıklara çıkıyorsa stalat ve antimon da içmiş oluyoruz.Bu iki madde hormon bozucular arasında yer alıyor.Örnek;östrojen etkisi göstererek 3-5 yaşındaki çocukların adet görmesine neden olabiliyor.
19 lt lik su bidonlarına gelelim.Polikarbon denen bir plastiktir ve hammaddesi Bisfenol-A'dır.BPA'nın kanser yaptığı 1930'dan beri bilindiği halde hala biz o bidonlardan su içmeye devam ediyoruz.Kısa bir süre önce eczanelerimizden de yakından takip ettik.Bebek ürünlerinde BPA'lı malzeme kullanımını yasakladılar.İyi de mamaya kattığımız su Bisfenol-A'lı su bidonundan ise?! Isıyla birlikte açığa çıkan bu maddelerin nelere ortam hazırladığını düşünmek bile ürkütücü.Batı ve güney bölgelerde suyun sıcaklığı depolama ve sevkiyat sırasında kimbilir kaç derece oluyordur.Prof.Dr.Kenan Demirkol "Sülalemizi kanser yapmaya yetecek kadar kimyasal alıyoruz" diyor.
Naylon folyo,PoliEtilen bir maddedir.PE'nin bugüne kadar sağlık yönünden sakıncası tespit edilmemiştir.Ama buzdolabı poşeti kutusunu elinize alın ve bakın."Gıda ambalajına uygundur" yazmasına rağmen nedense markalar arasındaki fiyat farkı,üçgenin altında yazan bir sürü harf benim kafamı bulandırıyor.
Çıt diye kırılan malzemeden bardaklar,yoğurt kapları,elimizi yakmadığı için konforla kullandığımız köpük malzeme PoliStyrine maddesinden yapılıyor ki;otobüs ya da uçak seyahatlarinde sunulan çay ve kahvemiz ile eve sipariş ettiğimiz sıcacık pide vb. hazır yemeklerle Styrine alıyoruz.Plastik yoğurt kaplarına gelince,alırken üzerinde belirtilmiş üçgene mutlaka bakmamız gerekiyor.Bu üçgennin altında PP yazıyorsa yani PoliPropilen ,güvenlidir ki;üçgenin içinde de 5 yazar ve PP 'yi anlatır.İşte burada dikkat edeceğimiz nokta; markaya göre değil ambalaj üstüne bakarak satın almak olmalı.Çünkü aynı firmanın,farklı marketlere farklı plastikle gıda gönderiyor olduğunu unutmayın..Adi plastik ,ucuz ürünler satan marketlere,iyi plastik lüks semtlere...!
Plastiğin günlük yaşamdaki kullanım alanları öyle çok ki...Yukarıda bahsettiklerimin dışında kullandığımız plastik masa ,sandalye ,çocuk oyuncaklarını,elektrikli eşyalarınızı,PVC pencere sistemlerinizi,cep telefonlarını,laminant parkelerinizi de düşünün...Sağlık açısından risk taşıyan bir çok ürün ,maalesef kullanılıp sonuçları ortaya çıktıktan sonra anlaşılıyor.Bugün bu kadar çok kanser vakası ile karşılaşıyor olmamızın bütün bunlarla ilgisi olmadığını mı düşünüyorsunuz hala?
Son olarak aklınızda kalmasını dilediğim şu;
Bisphenol-A ,gıda ambalajlarını(konserve kutuları,kutu meyva suları,süt vb) astarlayan kimyasalın içeriğidir ve polikarbon plastiğin önemli bir yapı taşıdır.Genelde,geri dönüşümlü tekrar tekrar kullanılabilme özelliğindedir.Tabanındaki üçgende 7 yazan plastiklerdir.Şimdi mutfağınıza gidip raflarınızı ,saklama kaplarınızı,su bidonlarınızı kontrol etmelisiniz..Unutmayın ;bu madde temas ettiği gıdalara geçme eğilimindedir.Bu,zamanla olur, ısı ile hızlanır.Östrojen olarak etki eder,tüketildiği taktirde hemen faaliyet gösterir.
Yapabileceğimiz en önemli hareketin,
*Bu malzemeleri satın almamak olduğunu unutmayın.
*En sağlıklı olanın cam olduğunu,plastik ambalajları tüketmeyerek cam talebinin artacağını lütfen satın alırken hatırlayın.
*Plastik içinde size sunulan gıdanın kutusunu lütfen inceleyin.
*Size sunulan konforu değil,sağlığı tercih edin.
Plastik maddeler,sentetik polimerik kimyasallar mikrobiyal ve bakteriyel müdahaleye açık değildir.Yaşam döngüsü içinde dönüştürülememektedir.Şu anda yakma haricinde herhangi bir çözümü olmayan katı atık yok etme sistemleri,plastiğin varlığı ile verdiği zarara çok benzer bir oranda hava kirliliği oluşturarak yok edilmektedir.Dönüştürülebilen plastiğin tekrar kimyasal işlemden geçirilerek değerlendirilmesi ve PoliEtilen eldesi mümkün olsa da içerdiği tüm kirliliklerle karşımıza tekrar çıktığı unutulmamalıdır.
Eczanelerimizdeki çalışmalarla geri dönüşüme katkıda bulunmaya çabalasak da esas olan sağlıklı ambalajlı ürünleri tüketme alışkanlığıdır.Bugün plastikler ilgili manzarayı sunmaya çalıştım size..Sırada ne var biliyor musunuz?Teneke ambalajlar ve poşet çaylar hakkındaki korkunç gerçekler!...Onlardan da bir sonraki yazıda bahsedeceğim.
Sağlıkla kalın.

Ecz.Hülya Şenoğlu